Kotor, Adriyatik’in en güzel ve en popüler şehirlerinden biri. Türkiye’den de pek çok ziyaretçisi olan şehri ben de sizin için gezdim, gördüm ve deneyimledim. İşte tarihi, mimarisi, havası ve muhteşem doğasıyla hayran kalacağınız bir Kotor şehri!
Kotor Gezisi: Nereleri Gördük?
Kotor’un Kotor Bay dedikleri alanı mutlaka görmenizi tavsiye ediyorum. Burada koyu boydan boya gezerek harika vakit geçirebilirsiniz. Arabaların da geçtiği dar bir sahil yolu olan Kotor Bay’da zaten en uç nokta gittiğinizde Old Town denilen yere çıkıyorsunuz ki burası da Kotor’un en merkezi yeridir. Old Town’a giderken de sağınızda ve solunuzda bir sürü kafe, bar ve restoran göreceksiniz.
Biz Kotor Bay’da Cruise gemilerinden birinin demir attığı limanın tam karşısında bir iskelede oturduk ve burada oldukça keyifli vakit geçirdik. Yalnızca 1 Euro’ya aldığımız kahvelerimizi yudumlarken, kendimizi Adriyatik’in muhteşem manzarasına bıraktık. Üstelik havanın biraz serin olması nedeniyle çok kalabalık olmaması da bizim için bir artı oldu. Eğer siz Kotor’a sezonunda gidecek olursanız biraz daha kalabalık kafilelere denk gelmeniz yüksek olası! Ayrıca sezonundayken burada sahil kenarında evi olan -ki bunların çoğu villa- pek çok kişinin kendi alanını özel beach olarak kullandığını da göreceksiniz. Bu evlerin Kotor’daki diğer evlere kıyasla baya pahalı olduğunu düşünüyorum fakat, buradan bir gayrimenkul almak da gelecek planlarım arasında yer alıyor.
Old Town’a Doğru Başlayan Yolculuk!
Kahvelerimiz bittikten sonra Old Town’a doğru yola çıkık. Varış noktamıza az bir mesafe kala, yol üstünde denk geldiğimiz bir AVM’ye uğrayarak ihtiyacımız olan birkaç şeyi almak için küçük bir mola verdik. Burası Türkiye’deki Capitol ve Akmerkez’e benzer bir alışveriş merkeziydi. İçeri girerken de ilk dikkatimi ilk çeken şey X-Ray’den geçmememiz ve güvenliklerin çantalarımızı ve bizi aramamasıydı. Yani gayet rahat bir şekilde içeri girip, alışverişinizi yapabiliyorsunuz. Bu mini molanın ardından tekrar yola devam ettik ve Old Town’a giriş yaptık.
Ön kapıdan girdiğimiz Old Town’nun hemen giriş yaptığımız tarafında, turistik danışma masası ile karşılaştık. Oradan da bize içeride neyin, nerede olduğunu gösteren bir harita verdiler. Burada çok fazla Türk olduğunu etrafta Türkçe kelimeler duymaya başladığımız zaman fark ettik. Üstelik sadece turistik ziyarete gelenleri kastetmiyorum, Türk esnafların da sayısı burada hayli fazla. Halıcı ve derici dükkanlarının yanı sıra Türklere özgü moda anlayışını lanse eden bir moda dükkanı da oldukça dikkatimi çekti.
Duyduğuma göre bu esnaflar Bodrum’daki turizm krizi nedeniyle ardı ardına buraya akın etmiş. Old Town’da yani Kaleiçi’nde sadece bir Türk restoranı göremedik. Zaten burası daha çok İtalyan mutfağından feyz almış diyebilirim. Karadağ bir Balkan Ülkesi olduğu için Old Town’da daha çok Balkan mutfağını görmeyi umut ediyorsunuz ama açıkçası bu konuda biraz hayal kırıklığına uğradığımı söyleyebilirim. Benim için yediklerim arasında çok da akılda kalıcı bir lezzet olmadı. Sadece Old Town’da yapılan geleneksel şarapları denemenizi tavsiye edebilirim.
Old Town’da Gezilecek Yerler
Old Town’un iç taraflarına gittikçe kaleye doğru çıkan yolların oldukça fantastik olduğunu fark edeceksiniz. Hatta bu yollar size Kara Murat filmlerindeki Bizans askerlerinin koşturduğu o sokakları bile anımsatabilir.
Dağın yamacından yukarı doğru yükselen meşakkatli bir yolla karşı karşıya kaldığınızda biraz tereddütte kalacağınızı söyleyebilirim. Yukarı da San Giovanni Kalesi, diğer bilinen adıyla Kotor Kalesi sizi beklerken tırmanmanız gereken binlerce basamağa sahip merdivenden bahsetmek bile oldukça yorucu. Yine de gözünüzde yüksek basamaklı bir merdiven canlanmasın. Bu basamaklar oldukça alçak. Yukarı çıktığınızda ise yorulduğunuza değecek bir manzara ile karşılaşacaksınız!
San Giovanni Kalesi, duvarlarında Orta Çağ dönemine ait izler bulunan ve Kotor’u kuş bakışı izleyebileceğiniz harika bir yer. Burada geleneksel şarap yapan insanlar var ve bize de ikram ettiler. Kısaca ayaklarımızın altındaki muhteşem manzaraya karşı elimizdeki şarapla keyfimize diyecek yoktu!
Kaleden gördüğünüz manzara Perast’a kadar devam ediyor. Hatta hava açıkken Dubrovnik’i bile görebiliyorsunuz. Biz kaleye çıktığımızda farklı yerlere demir atmış 4 Cruise gemisi gördük. Bunlardan biri Perast tarafında, diğerleri ise Kotor’un farklı yerlerinde bulunuyordu. Yani manzaramız gerçekten de harikaydı desem abartmış olmam.
Kaleden indiğimiz zaman baraj kapaklarının olduğu bir köprüden geçtik. Daha önce yol üstünde uğradığımızdan bahsettiğim AVM’nin oraya çıkan bu yol, ücretli. Aslında arka tarafta dağlık ve ücretsiz olan başka bir yol daha varmış. Tabi siz de bizim gibi ücretsiz olduğu için daha yorucu bir yol olduğunu düşünebilirsiniz. Aksine daha kolay gidilebilir ve çıkılabilir bir yolmuş. Kısaca hem para vermiş hem de biraz yorulmuş olduk ama olsun yine de çok problem etmeden yolumuza devam ettik.
Kotor Bay’ın En Şık Restoranlarından Birinde Yemek Yiyin!
Kotor’un Old town haricinde gezmeniz ve görmeniz gereken çok daha keyifli yerleri de var. Onlardan bir tanesi yukarıda da bahsettiğim, Kotor dan Tivat’a doğru giderken ki Kotor Bay olarak adlandırılan yer. Aslında burası körfezin diğer tarafı. Biz buraya Kotor trafiğine takılmadan araçla gidebildik. Burada güzel ve romantik ambiyansa sahip restoranda yemek yedik. 2 çorba, 2 makarna ve birer kadeh beyaz şarap aldığımız menümüze ödediğimiz fiyat ise 34 Euro. Çok pahalı olduğunu söyleyemem, çünkü muhteşem bir manzaraya sahipti. Adriyatik denizi ayaklarınızın altında ve karşı tarafta da Kotor’un en göz alıcı yerleri!
Kotor Bay’ı yani körfezi gezip bitirdikten sonra yol Tivat’a dönüyor. Tivat’a gitmek için ayrı bir gün ayırmayı planladığımızdan geri döndük ve Kotor’da konakladığımız yere doğru yola çıktık. Böylece harika bir Kotor gününü de bitirmiş olduk.
Denize Girmek İçin Tercihimiz Perast Oldu
Kotor’da denize girmek için Perast tarafını tercih ettik. Tam olarak Perast’ın içine girdiğimizi söyleyemem, daha çok Perast’a doğru giderken tavsiye üzerine geldiğimiz bir Beach kafeden bahsediyorum aslında. Denize karışan nehir suyu nedeniyle burada su inanılmaz soğuktu. Yaklaşık 10 dakika yüzdükten sonra sudan çıktığımda kendimi aşırı dinç hissediyordum. Sanırım benim dışımda denize çok giren de yoktu. Çocuklar da yalnızca ayaklarını sokabiliyorlardı.
Muhteşem Kotor Havası
Kotor’da dikkatimi çeken en önemli şeylerden bir tanesi havasının temizliği, tazeliği ve dinginlik duygusu. Kendinizi burada o kadar dinç buluyorsunuz ki, alarm kurmanıza gerek olmadan erkenden uyanıyor ve hiç yorgun hissetmiyorsunuz. Kotor zaten dağların yamacında olan bir yer. Karşı taraf ve arkanız dağlarla çevriliyken, önünüz Adriyatik Denizi’nin bir kısmına ev sahipliği yapıyor. Kısaca burada dağlardan gelen hafif esinti ve muhteşem bir doğa ile huzurun keyfini sonuna kadar çıkarmamak imkansız!
Kotor’u Daha Çok Sessizlik ve Huzur Arayanlar Tercih Etmeli
Kotor için aslında sessiz ve sakin bir yer denilebilir. Burada öyle inanılmaz hareketli gece kulüpleri ve gece hayatı bulamayabilirsiniz. Böyle bir tatil arayanların rotası kesinlikle Budva olmalı. Daha çok dinlenmek ve huzurlu bir tatil yapmak niyetindeyseniz de lokasyonunuz elbette Kotor. Tabii bu Kotor’da gençlerin ve eğlencenin olmadığı anlamını taşımasın. Elbette var ama Budva’daki kadar yoğun şekilde değil. Burası daha çok 25-35 yaş grubunun yoğunlukta olduğu bir şehir.
Kotor’da çok fazla İngiliz ve Rus var. Özellikle Ruslar Sırplardan sonra burayı en çok tercih edenler. Almanlar da burayı ziyaret eden turistler arasında bulunuyor.
Kotor’da Yatırım Yapmayı Düşünebilirsiniz
Kotor’da ve hatta Karadağ’da yollar tek şerit gidiş ve tek şerit geliş şeklinde. Bu nedenle yoğun bir trafikle karşılaşırsanız hiç şaşırmayın. Özellikle de Kotor’un giriş kısmında biz epey trafikte kalmıştık. Burada çok fazla bir ve iki katlı müstakil daireler göreceksiniz. Yalnızca Kotor Bay’ın bittiği yerde yüksek katlı siteler yapıldığını görebilirsiniz. Burada bir Türk arkadaşımızın evine misafir olduğumuzda, balkonda oturup bize el sallayan muhteşem bir gün batımı manzarası izlemiştik. Gerçekten inanılmazdı. Bahsi geçen arkadaşım burayı yatırım amacıyla aldı ve senede 1 ay eşiyle beraber gelerek harika bir Karadağ tatili geçiriyor. Üstelik sadece Kotor’daki bu daire değil, Budva’nın en popüler ve hareketli yeri Becici’de de sahil tarafında bir dairesi var ve burayı da airbnb ile değerlendiriyor.
Bu durum bana da oldukça mantıklı geldiği için böyle bir gayrimenkul yatırımı yapmayı ben de düşünüyorum. Eğer siz de Türkiye dışında alternatif bir yatırım lokasyonu arıyorsanız, Karadağ doğru bir seçenek olabilir.
Kotor gezimden akılda kalanlar ve sizinle paylaşmak istediğim notlar bunlar. Eğer Kotor hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz linki tıklayabilirsiniz.